Yaralarımız

   Mesela şey olsa, birbirimize nedensiz yere kızıp bağırmasak. küsüp darılmasak anlamadan dinlemeden sormadan. Sus pus oturmak yerine eyleme döksek içimizdekileri, yazsak çizsek ama susmasak. Birbirimize birbirimizin yarasını utanmadan gösterebilsek keşke. Cesurca, 'Bu benim yaram bak !' desek ya. Ben yaralarımla da buradayım, onlarla varım, onlarla doğru ve yanlışım diyebilsek. Bizi; acıtan, sevindiren, mutlu eden, yaralayan her şey ayakta tutmaya yeter. Yeter ki biz kıymetini bilelim her şeyin. Yaralarımızı da sevebilelim mutluluklarımız gibi.


   Yeter ki bir olabilelim öğlen vakti, saat kulesinin oralarda bir yerlerde. Bir olabilelim ki, yaralarımız daha çabuk iyileşsin. O zaman birbirimizi karanlıkta da bulabiliriz. Kimselere aldırmadan dans edebiliriz sokaklarda ! Daha da cesur oluruz, belki arkadaşlıklarımızı, dost olduğumuz insanları daha iyi hatırlarız o zaman.


   Kimsenin arkasından bıçaklamadan, ne yaşadığımızı, ne hissettiğimizi bilsek, inanın bize daha kolay gelebilecek hayat.


   Tüm mesele yaşadığımız her şeyi benimseyerek 'bu benim!' diyebilmek. Ben dizimdeki yarayla buradayım, midemde uçuşan kelebeklerle varım, üretkenliğim ve çabam ile buradayım, alnımın teri ve elimin emeği ile buradayım diyebilmek. Korkmadan cesurca kalp kırgınlıklarımızı söyleyebilmeli daha sonra da o kırgınlıklardan bir kuş yapmayı ve o kuşu uçurmayı denemeliyiz. Emin olun, o kuş gelip yüreğinizin bir köşesine konacak, yarasıyla birlikte, yenilenmiş bir halde... 

------

Günün şarkısı;
Kalben-Yara
(:

Yorumlar

Popüler Yayınlar